Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tatile girdi.

Meclis tatile rirmeden hemen önce hararetli bir kavgaya sahne oldu.

AK Parti’nin getirdiği halk arasında ‘Varlık Barışı’ olarak da bilinen “Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” CHP sıralarının tepkisine neden oldu.

“Rahatsızlık duymayan delalet ve hıyanet içindedir”

Teklife ilişkin konuşmak üzere söz alan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener’in “Yani biraz önce iktidarın sunduğu önergeden sonra Genel Kurulda gerginlik yaşamayan varsa gaflet, delalet ve hıyanet içindedir.” sözleri Genel Kurul’daki tansiyonu artırdı.

“Kanunu 2003’te sen getirdin”

AK Parti sıralarından yükselen tepkinin sonrasından AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş kürsüye gelerek söz konusu kanunun 2003’te Şener, AK Parti’deyken çıkartıldığını söyledi.

Elitaş, “2003 yılında siz Bakanken getirdiniz, 2003 yılında Bakanken getirdiniz siz.” dedi.

Şener bu iddiayı kabul etmese de AK Parti ve CHP’li vekiller yüksek sesle tartışmaya başladı.

Abdüllatif Şener, Varlık Barışı’nı eleştirince AK Parti’den tokat gibi yanıt VİDEO

“Milletvekili dik duran adamdır, sözünde duran adamdır”

Hararetli tartışmanın ardından konuşmasına devam eden Elitaş sözlerine şöyle devam etti:

“Biraz önce, bu kürsüde çok hazin, çok edep dışı, hiç ahlaki kurallara yakışmayan, bir milletvekili haysiyetine, onuruna yakışmayan bir konuşma izledik.

Milletvekili dik duran adamdır, sözünde duran adamdır, geçmişiyle övünen adamdır. 2003 yılı ilk varlık barışını getirdik, Başbakan Yardımcısısınız ve imza sizin imzanız. Ya, arkadaş, 2003 yılında buna itiraz ediyordun, niye bırakıp da gitmedin, niye Başbakan Yardımcılığına devam ettin, niye devam ettin?

“Milletvekili olmayacaktı altı ay sonra parti kurdu”

Ama baktın ki olmuyor, 2007 yılı, dedi ki: “Ben derviş olacağım, ben derviş olacağım, artık milletvekili olmayacağım.” Milletvekili olmayacaktı altı ay sonra parti kurdu, arkasından baktı başka şeyler oluyor. Ya, arkadaş, soyunduğu yerden giyinen adam, giyindiği yerde soyunan adam muteber adamdır; oradan oraya, oradan oraya..

“O zaman tasarıydı, imzan yok mu onda?”

Bakın, sözlerinin arkasında duracaksın, sen necisin? Kabine üyesi değil misin? İmzan yok mu?  O zaman tasarıydı, imzan yok mu onda? Var mı yok mu? Başkasına vekâlet mi verdin? Gene kaçak mı güreştin? Başkasına vekâlet mi verdin o kanun tasarısında? O teklif olarak gelmedi, tasarı olarak geldi. Tasarıda imzan var mı yok mu?

“İnanın utanıyorum, utanç duyuyorum”

Bakın, değerli arkadaşlar, inanın utanıyorum, utanç duyuyorum. Yıllarca birlikte aynı dava uğruna uğraştık ama ben davamı terk etmedim, sen davanı terk ettin. Yazıklar olsun sana! Yazıklar olsun sana! Yazıklar olsun sana!”