Rus ve dünya edebiyatının en büyük yazarlarından olan Fyodor Dostoyevski’nin 200’üncü doğum yılı. Kutlu olsun…
Fyodor Dostoyevski, 11 Kasım 1821’de Petersburg’da dünyaya geldi. Ünlü yazarın bugün 200’üncü doğum yılı.
Kutlu olsun…
Rus ve dünya edebiyatının tartışmasız en önemli ve büyük romancılarından olan Dostoyevski, pek çok roman yazdı. Romanları dünyanın hemen hemen bütün dillerine çevrildi.
İyi ki doğdun Dostoyevski…
Yazarın hayatından kesitler…
Yazarın babası bir ordu cerrahı, annesi bir tüccarın kızıydı. Annesinin yardımıyla evde başladığı eğitimini özel bir okulda sürdürdü. Babası sert ve acımasızdı. Annesinin koruyucu tavırlarına sığınıyordu.
Annesini 15 yaşında kaybetti. 1837′de girdiği Petersburg Askeri Mühendis Okulu’nu bitirdi.
Öğrencilik yıllarını Rus ve Avrupa edebiyatının önde gelen yazarlarının eserlerini okuyarak geçirdi. Kısa bir süre askerlik yaptıktan sonra ayrılıp edebiyatla uğraşmaya başladı.
İLK ROMAN: İNSANCIKLAR
Topraklarında çalışan köylüler tarafından öldürülen babasından az bir miraz kalmıştı. İlk romanı İnsancıklar’ı 1846′da yazdı. 1954′te basılan bu roman, ilk Rus toplumsal romanı sayılır.
Bu eserin basılmasından sonra ünlendi. 1846′da yazdığı ikinci romanı Öteki yeterli ilgiyi görmedi. Ünü giderek kayboldu…
1951 tarihli Ev Sahibesi, 1848′de yazdığı Beyaz Geceler ile Yufka Yürekli romanları da ilgi görmedi. 1849′da yazdığı Netoçka Nezvanova romanı da beklenen başarıyı getirmedi.
Sayfa: 216
POLİTİKA HAYATI
Politikayla ilgililenmeye başladı, genç liberallere katıldı. Çar 1. Aleksandr’ın güvenlik güçleri tarafından, “Devleti yıkmaya çalıştığı” suçlamasıyla arkadaşlarıyla birlikte tutuklandı. İdama mahkum edildiler. Kendisinin kurşuna dizilmesi hazırlıklarını izlemek onda derin etkiler bıraktı.
İdamdan son anda vazgeçildi, Sibirya’da 4 yıl ağır hapse ve 4 yıl askerlik yapmaya mahkum edildi.
Sibirya’daki cezaevi günlerinde birlikte yaşadığı mahkumları gözlemleyerek Rus halkını daha yakından tanıma fırsatı buldu. Ancak zor koşullar nedeniyle sara nöbetleri geçirmeye başladı. Bu rahatsızlığın etkileri de birçok eserine yansıdı.
EVLİLİK VE KUMAR
1854′te cezaevinden çıkıp askerliğe başladı. Subaylığa kadar yükseldi. 1857′de dul bir kadınla evlendi. Bu evlilik maddi sorunlarını artırdı. Tekrar yazmaya karar verdi. Askerlik cezasının da bitmesi üzerine Petesburg’a döndü. Yeni Çar 2. Aleksandr’ı destekledi.
Kardeşi Mihail ile birlikte “Vremya” adlı bir dergi çıkardı. Bu dergi ve dergide yayınlanan romanları yeniden tanınmasını ve eski ününü kazanmasını sağladı.
1862′de Fransa, İngiltere ve İtalya’yı kapsayan bir yurtdışı gezisi yaptı. Aynı yıl dergi kapatıldı. Dostoyevski, Almanya’nın Wiesbaden kentine gitti. Burada kumara başladı.
BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENDİ
Epoha isminde yeni bir dergi çıkardı. 1864′te eşini ve kardeşi Mihail’i kaybetti. Borca battı. Kurtulmak için Avrupa’ya kaçtı. Wiesbaden’de kumarda bütün parasını kaybetti.
Yayıncısından borç alıp 1865′te Rusya’ya döndü. 1867′de steno ile romanlarının yazımında kendisine yardım eden Anna Snitkina ile evlendi.
Bir kere daha borca boğulduğu için yeni eşiyle yine yurt dışına çıktı. Yoksulluk ve para peşinde ülke ülke dolaştı.
Ama romanlarını yazmayı da sürdürdü. Bir kere daha yayıncısının desteğiyle Petesburga’a döndü. Yazar, kumar borcunu ödemek için 20 günde Kumarbaz kitabını yazdı. Buradan gelen telif haklarıyla kumar borcunu ödemiş oldu.
Sayfa: 192
EN BÜYÜK VE SON ROMANI: KARAMAZOV KARDEŞLER
Tutucu bir haftalık dergi olan Grajdanin’in başına geçti. 1 yıl sonra bıraktı. Bu dönemde eksi itibarını ve ününü tekrar kazandı.
En büyük romanı “Karamozof Kardeşleri” yazmaya 1879′da başladı. 1880′de şair Aleksander Puşkin‘in ölüm töreninde konuşmayı o yaptı.
Petersburg Bilim ve Sanat Akademisi’nin edebiyat bölümüne seçildi. Yaşamının son döneminde Petersburg yakınlarında küçük bir kasaba olan Staraya Russa’da yaşadı. 9 Şubat 1881′de burada yaşamını yitirdi.
Sayfa: 1002
EN ÇOK OKUNAN YAZARLARDAN…
Günümüzde de en çok okunan yazarlar arasında yer alır. Eserlerinde iki dünya savaşı arasında yaşayan bir kuşağı rahatsız eden ahlaksal, dinsel, siyasal konuları etkileyici bir dil ve ustalıkla dile getirdi.
Gözlemlerinin keskinliği, ayrıntılara verdiği önem, karmakarışık yaşamından çıkardığı sağlam karakterleri ve roman kurgulamadaki ustalığıyla Avrupa’da ve ülkesinde kendisinden sonra gelen hemen tüm yazarlar üzerinde etkili oldu.
Batılı ülkelerin edebiyat ve düşün yaşamında önemli bir rol oynadı. Varoluşçuluk akımının temel kaynaklarından biri sayılır.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: