Amelia Earhart'ın Kayıp Uçağı Bulundu Mu? 88 Yıllık Sır Perdesi Aralanıyor!
Dünya

Amelia Earhart'ın Kayıp Uçağı Bulundu Mu? 88 Yıllık Sır Perdesi Aralanıyor!


11 July 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 11 July 2025

Amerikalı havacı Amelia Earhart'ın 1937 yılında Pasifik Okyanusu'nda kaybolmasından bu yana süren gizem, 88 yıl sonra tarihin tozlu sayfalarından gün yüzüne çıkıyor olabilir. Purdue Üniversitesi öncülüğünde yürütülen yeni bir araştırma, Earhart ve navigatörü Fred Noonan'ın kullandığı Lockheed Model 10-E Electra tipi uçağın kalıntılarına ulaşılmış olabileceğini ortaya koydu. Bu gelişme, havacılık tarihinin en büyük sırlarından birinin çözülmesine yönelik umutları artırıyor.

Kayıp Uçağın İzinde: Nikumaroro Adası

Araştırmacıların odak noktası, Kiribati Cumhuriyeti'ne bağlı Nikumaroro Adası. Fiji'ye yaklaşık 1600 kilometre uzaklıktaki bu ıssız, mercanlarla çevrili ada, Earhart'ın kaybolduğu düşünülen rotanın tam kalbinde yer alıyor. Ada çevresinde tespit edilen 'Taraia Cismi' adlı su altı anomalisinin, kayıp Electra uçağına ait olabileceği düşünülüyor. Bu heyecan verici keşif, Amelia Earhart'ın uçağının akıbetiyle ilgili uzun süredir devam eden spekülasyonlara yeni bir boyut kazandırabilir.

Peki, bu 'Taraia Cismi' gerçekten kayıp uçağa mı ait? Bilim insanları, elde edilen verileri titizlikle analiz ederek bu sorunun cevabını bulmaya çalışıyor. Eğer bu cisim gerçekten Electra uçağına aitse, bu keşif sadece bir uçağın bulunması anlamına gelmeyecek. Aynı zamanda, gökyüzüne yazılmış bir efsanenin izlerini sürmek anlamına da gelecek.

Amelia Earhart: Bir Efsanenin Doğuşu

Amelia Earhart'ın uçuş serüveni, 1920'de pilot Frank Hawks ile yaptığı ilk yolculukla başlamıştı. Uçmaktan ilk anda büyülendiğini söyleyen Earhart, kısa sürede eğitimini tamamladı ve 1922 yılında 14 bin fit yüksekliğe çıkarak bir kadın tarafından ulaşılan en yüksek irtifa rekorunu kırdı. 1928'de Atlas Okyanusu'nu bir uçakta yolcu olarak geçen ilk kadın olduktan sonra 1932'de tek başına Atlantik'i geçen ilk kadın pilot oldu. Aynı yıl, Amerika kıtasını da solo uçuşla geçen Earhart, sadece bir havacı değil; kadınların gücünü ve özgürlüğünü simgeleyen bir figür haline geldi.

Earhart'ın başarıları, o dönemde kadınların toplumdaki rolüne dair algıları değiştiren önemli bir dönüm noktasıydı. O, cesareti, kararlılığı ve sınırları zorlama isteğiyle tüm dünyada ilham kaynağı oldu. Onun hikayesi, kadınların her alanda başarılı olabileceğine dair güçlü bir mesaj veriyordu.

O Gün Neler Oldu? Sır Perdesi Aralanıyor Mu?

Amelia Earhart ve Fred Noonan, 2 Temmuz 1937'de Papua Yeni Gine'den havalandıktan sonra Pasifik Okyanusu üzerinde kayboldu. Uçakla son temas, Howland Adası yakınlarında gerçekleşti. O günden bu yana, uçağın akıbetiyle ilgili çeşitli teoriler ortaya atıldı. Bazıları uçağın denize düştüğünü, bazıları ise ıssız bir adaya iniş yaptığını iddia etti.

Nikumaroro Adası çevresinde bulunan 'Taraia Cismi', uçağın enkazı olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Ancak, bu cismin gerçekten uçağa ait olup olmadığını kesin olarak belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Bilim insanları, su altı görüntülerini analiz ederek ve adada detaylı arama yaparak gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyor.

88 yıl sonra gelen bu bulgular, sadece bir uçağın izini sürmekle kalmıyor; aynı zamanda gökyüzüne yazılmış bir kadının cesaret dolu hikayesini de nihayet tamamlayabilir. Amelia Earhart'ın mirası, onun kayboluşunun ardındaki sır perdesi aralandıkça daha da güçlenecek. Eğer 'Taraia Cismi' gerçekten kayıp uçağa aitse, bu keşif havacılık tarihine damga vuracak ve Amelia Earhart'ın efsanesini sonsuza dek yaşatacak.