Columbia Üniversitesi, Trump yönetiminin fon kesme tehdidi karşısında Filistin ile dayanışma eylemlerini engelleyen bir dizi yasağı kabul etti. Bu karar, üniversitenin akademik özgürlük ve ifade özgürlüğü konusundaki tutumunu yeniden gündeme getirdi.
Trump Yönetiminin Baskısı ve Columbia'nın Kararı
Columbia Üniversitesi, 400 milyon dolarlık federal fonun kesilme tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Trump yönetimi, üniversitenin antisemitizmle mücadelede yetersiz kaldığını öne sürerek, Filistin ile dayanışma eylemlerini sınırlayan taleplerde bulundu. Üniversite yönetimi, bu talepleri kabul ederek, öğrencilerin protesto yapmasını ve maske takmasını yasakladı.
Akademik Özgürlük ve Tepkiler
Columbia Üniversitesi'nin bu kararı, akademisyenler ve ifade özgürlüğü savunucuları tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Bireysel Haklar ve İfade Vakfı'nın başdanışmanı Tyler Coward, "Columbia gibi güçlü bir üniversite bile hükümet baskısına direnemiyorsa, diğer kurumlar ne yapabilir?" diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Yeni Güvenlik Önlemleri ve Akademik Politikalar
Üniversite, kampüsteki güvenlik önlemlerini artırarak yeni güvenlik görevlileri atadı. Bu görevlilerin tutuklama yetkisine sahip olacağı belirtildi. Ayrıca, Ortadoğu çalışmaları bölümü denetim altına alınırken, akademik politikalar da gözden geçirilecek.
Columbia Üniversitesi'nin bu adımları, akademik özgürlüklerin geleceği konusunda endişelere neden oldu. Üniversitenin finansal kaygılarla hükümet taleplerine boyun eğmesi, eğitim kurumlarının bağımsızlığına dair önemli soruları gündeme getirdi.