Türkiye ekonomisi alarm veriyor! Ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez, son yazısında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervlerindeki hızlı erimenin nedenlerini ve olası sonuçlarını detaylı bir şekilde analiz etti. Eğilmez, siyasi belirsizliklerin dövize olan talebi artırdığını ve bu durumun rezervler üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu belirtiyor. Peki, bu durumun önüne geçmek için neler yapılmalı? İşte detaylar...
Rezervlerdeki Hızlı Erime: Nedenleri Neler?
Mahfi Eğilmez, rezervlerdeki erimenin temel nedenlerini şu şekilde sıralıyor:
- Siyasi Belirsizlikler: Siyasi arenadaki dalgalanmalar, yatırımcıların ve vatandaşların güvenini sarsarak dövize olan talebi artırıyor.
- Faiz Politikaları: Yanlış faiz politikaları, döviz kurunu baskı altında tutmaya çalışırken rezervlerin erimesine yol açıyor.
- Yapısal Reform Eksikliği: Ekonomideki yapısal sorunlara çözüm bulunmaması, kırılganlığı artırıyor ve döviz talebini körüklüyor.
Eğilmez, 2021 yılında başlayan faiz indirim süreçlerinin ve sonrasında 2023’te geçilen rasyonel politikaların etkisinin 19 Mart sonrasında bozulduğunu vurguluyor. Bu durum, piyasalarda yeniden güvensizlik ortamı yaratarak dövize olan talebi artırmış ve rezervler üzerinde baskı oluşturmuştur.
TCMB'nin Önlemleri Yeterli mi?
Peki, TCMB bu duruma karşı ne gibi önlemler alıyor? Mahfi Eğilmez, TCMB'nin aldığı önlemlerin kısa vadeli çözümler olduğunu ve yapısal sorunlara odaklanmadığını belirtiyor. "Alınan önlemler, yangını söndürmeye yönelik geçici çözümlerdir. Kalıcı bir iyileşme için ekonomide yapısal reformlar yapılması şarttır," diyor Eğilmez.
TCMB'nin döviz piyasasına müdahale ederek kuru kontrol altında tutmaya çalışması, rezervlerin erimesine neden olurken, uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, ekonomide güven ortamının yeniden tesis edilmesi ve yapısal reformların hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.
Türkiye ekonomisi için alarm zilleri çalıyor. Rezervlerdeki erime, siyasi belirsizlikler ve yanlış ekonomi politikaları nedeniyle hızlanıyor. Uzmanlar, kalıcı bir çözüm için yapısal reformların şart olduğunu vurguluyor. Aksi takdirde, Türkiye ekonomisi daha da zorlu bir sürece girebilir.
