ABD'de yankı uyandıran bir olay yaşandı. Columbia Üniversitesi'ndeki Gazze protestolarının önde gelen isimlerinden Filistinli aktivist Mahmud Halil, baba oldu. Ancak sevinci buruk kaldı; zira Halil'in eşi Noor Abdalla'nın doğumuna katılmasına izin verilmedi. Bu durum, insan hakları savunucularının ve kamuoyunun tepkisini çekti.
Doğuma Katılım Reddi: İnsanlık Nerede?
The Guardian'ın haberine göre, Noor Abdalla, bebeğini kucağına almanın mutluluğunu yaşarken, eşinin yanında olmamasının üzüntüsünü derinden hissetti. Abdalla, yaptığı açıklamada, "Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi'ne (ICE) Mahmud'un doğuma katılması için yaptığımız tüm başvurulara rağmen, oğlumuzla tanışmasına izin verilmedi. Bu, Mahmud'a ve oğlumuza acı çektirmek için alınmış kasıtlı bir karardı" ifadelerini kullandı. Bu durum, ICE'nin tutumunu sorgulanır hale getirdi.
Telefonla Katılım: Acı Bir Teselli
ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Mahmud Halil'in bebeğinin doğumuna bizzat katılmasına izin vermezken, telefonla katılımına izin verdi. Noor Abdalla New York'ta doğum yaparken, Mahmud Halil yaklaşık 1600 kilometre uzakta, Louisiana'daki bir gözaltı merkezinde tutuluyordu. Bu durum, ailenin yaşadığı acıyı daha da derinleştirdi. 28 yaşındaki diş hekimi Noor Abdalla ve bebeğinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Abdalla'nın ailesi, 40 yıl önce Suriye'den ABD'ye göç etmişti.
Hukuki Çabalar Sonuçsuz Kaldı
The New York Times'ın (NYT) haberine göre, Mahmud Halil'in avukatları, müvekkillerinin doğuma katılabilmesi için çeşitli yollar önerdi. Elektronik takip cihazı takılarak 2 hafta boyunca denetimli serbestlik sağlanması da dahil olmak üzere birçok alternatif sunuldu. Ancak ICE'nin New Orleans'taki müdürlüğü, tüm bu talepleri reddetti. Bu durum, hukuki çabaların sonuçsuz kalmasına neden oldu.
Mahmud Halil'in avukatı Amy Greer, Halil'in "yeşil kartlı daimi ikametgah sahibi" olmasına ve eşinin ABD vatandaşı olmasına rağmen ICE tarafından gözaltına alındığını ve yeşil kartının iptal edildiğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun "Amerika'daki Hamas destekçilerinin vizelerini veya yeşil kartlarını iptal edeceğiz, böylece sınır dışı edilebilecekler" şeklindeki açıklamaları, olayın siyasi boyutunu gözler önüne serdi. Benzer gerekçelerle Tuft Üniversitesi'nde doktora yapan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk de gözaltına alınmıştı.
Bu olay, ABD'deki göçmen politikalarının ve insan hakları ihlallerinin bir örneği olarak kayıtlara geçti. Mahmud Halil'in yaşadığı bu acı tecrübe, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları beraberinde getirdi. İnsan hakları örgütleri, Halil'in serbest bırakılması ve ailesiyle bir araya gelmesi için çağrıda bulunmaya devam ediyor.