İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik acımasız saldırıları, sadece taş binaları değil, aynı zamanda insanların umutlarını ve yıllarca kurdukları hayalleri de enkaz altında bırakıyor. Dün gece Han Yunus şehrine düzenlenen bir hava saldırısında, yerle bir olan bir evde, henüz 18 aylık olan Kenan Advan adlı masum bir bebek hayatını kaybetti. Ancak Kenan'ın hikayesi, yıkılan bir evden çok daha derin ve acı dolu bir gerçeği gözler önüne seriyor.
18 Yıllık Hasret ve Tüp Bebek Mucizesi
Filistinli gazeteci Ahmed Advan ve eşi, Gazze'nin zorlu şartlarında oldukça maliyetli bir yöntem olan tüp bebek tedavisiyle tam 18 yıl sonra bir mucizeye tanık oldular: Kenan'ın doğumu. Ancak bu sevinçleri, İsrail'in acımasız saldırılarıyla sadece 18 ay sonra yerle bir oldu. Annesi, minik Kenan'ı "evimizin ışığı, hayatımızın ruhu" olarak tanımlıyordu. Ne yazık ki, İsrail ordusundan atılan bir bomba, bu ailenin yıllar süren umutlarını bir anda söndürmeye yetti.
Anne, evladının acı kaybıyla yüreği dağlanmış bir şekilde feryat etti: "Bu kadar kolay mıydı onu benden almak? 18 yıl ağladım, dua ettim, 700 iğne oldum. Oğlum benim hayatımdı, ciğerparemdi..." Kenan'ın gülümsemesinin, ailenin yıllar süren karanlığını aydınlattığını ve doğduğu gün sadece evin değil, tüm mahallenin sevinçle dolduğunu ifade etti.
Babanın Acı Günü ve Cenaze Namazı
Baba Ahmed Kenan, yaşadığı tarifsiz acıya rağmen metanetini koruyarak oğlunun cenaze namazını kıldırdı. Evladının minik tabutunun başında dua eden baba, Gazze halkı tarafından teselli edilmeye çalışıldı. Kenan ailesinin 17-18 yaşlarındaki iki kız çocuğu da kardeşlerine son görevlerini yerine getirirken, yanı başında Kuran-ı Kerim okudu.
Evladını toprağa veren anne ve babanın yaşadığı bu derin acı, sadece bölge halkında değil, aynı zamanda sosyal medyada da büyük bir yankı uyandırdı. Bu olay, savaşın masum çocukları nasıl vurduğunu ve ailelerin hayallerini nasıl acımasızca yok ettiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Savaşın Acımasız Yüzü
Kenan'ın trajik hikayesi, Gazze'deki savaşın sadece sayılardan ibaret olmadığını, her bir kaybın arkasında derin acılar, yıkılan hayaller ve umutsuzluk olduğunu gösteriyor. Bu masum bebeğin ölümü, savaşın acımasız yüzünü ve sivillerin, özellikle de çocukların ne kadar büyük bir bedel ödediğini bir kez daha hatırlatıyor. Umuyoruz ki bu tür trajediler son bulur ve dünya, barışın kıymetini anlar.
