Netanyahu'nun Bilmedikleri: Yahudiler Osmanlı Padişahını Mesih Mi Sandı?
Dünya

Netanyahu'nun Bilmedikleri: Yahudiler Osmanlı Padişahını Mesih Mi Sandı?


22 June 20255 dk okuma57 görüntülenmeSon güncelleme: 28 July 2025

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Osmanlı-Yahudi ilişkilerine dair yaptığı açıklamalar, tarihçi Erhan Afyoncu tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Afyoncu, Avrupa'daki zulümden kaçan Yahudilerin Osmanlı topraklarına sığınmasını ve padişahları "mesih" olarak görmelerini belgelerle ortaya koydu. Peki, bu tarihi gerçekler Netanyahu tarafından neden göz ardı ediliyor?

Osmanlı'nın Yahudilere Kucak Açması

Osmanlı İmparatorluğu, farklı din ve milletlerden insanlara yüzyıllar boyunca ev sahipliği yapmıştır. Özellikle Avrupa'da yaşanan zulümlerden kaçan Yahudiler için Osmanlı toprakları, güvenli bir liman olmuştur. 1492'de İspanya'dan kovulan Yahudiler, Osmanlı padişahı II. Bayezid tarafından büyük bir sevinçle karşılanmış ve ülkenin çeşitli yerlerine yerleştirilmişlerdir. Bu durum, Osmanlı'nın hoşgörü politikasının en önemli örneklerinden biridir.

Erhan Afyoncu'nun belirttiğine göre, Yahudiler Osmanlı padişahlarını sadece bir kurtarıcı olarak değil, aynı zamanda "mesih" olarak görmüşlerdir. Bu durum, Yahudilerin Osmanlı'ya duyduğu minnetin ve bağlılığın bir göstergesidir. Afyoncu, bu konuyu şu sözlerle ifade ediyor:

"Avrupa'daki katliamlardan kaçan Yahudiler, Osmanlı padişahlarını kendilerine kucak açan birer kurtarıcı olarak görmüşlerdir. Hatta bazıları padişahları 'mesih' olarak nitelendirmiştir. Bu, Osmanlı'nın Yahudilere sunduğu güven ve huzurun en açık kanıtıdır."

Netanyahu'nun Tarihi Çarpıtması

Netanyahu'nun Osmanlı-Yahudi ilişkileri hakkındaki iddiaları, tarihi gerçeklerle örtüşmemektedir. Afyoncu'ya göre, Netanyahu'nun amacı, siyasi çıkar elde etmek için tarihi manipüle etmektir. Ancak, tarihi gerçekler ortadadır ve Osmanlı'nın Yahudilere karşı sergilediği hoşgörü ve yardımseverlik inkar edilemez bir gerçektir.

Unutulmamalıdır ki, tarih sadece geçmişi değil, aynı zamanda geleceği de şekillendiren önemli bir araçtır. Tarihi çarpıtmak, toplumlar arasında güvensizliğe ve düşmanlığa yol açabilir. Bu nedenle, tarihçilerin ve siyasetçilerin tarihi gerçeklere saygı göstermesi ve doğru bilgileri paylaşması büyük önem taşımaktadır.

Osmanlı'nın Mirası ve Günümüzdeki Önemi

Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı din ve kültürlere karşı sergilediği hoşgörü ve birlikte yaşama kültürü, günümüz dünyası için önemli bir örnek teşkil etmektedir. Özellikle farklı inanç ve kökenlere sahip insanların bir arada barış içinde yaşaması, Osmanlı'nın mirası olarak değerlendirilmelidir. Bu mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması, daha hoşgörülü ve anlayışlı bir dünyanın inşası için büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, Netanyahu'nun Osmanlı-Yahudi ilişkileri hakkındaki iddiaları, tarihi gerçeklerle çelişmektedir. Erhan Afyoncu'nun belgelerle ortaya koyduğu gibi, Osmanlı İmparatorluğu, Yahudilere yüzyıllar boyunca kucak açmış ve onlara güvenli bir yaşam sunmuştur. Bu tarihi gerçeklerin bilinmesi, toplumlar arasındaki yanlış anlaşılmaları gidermeye ve daha sağlıklı ilişkiler kurmaya yardımcı olacaktır.