
Orta Doğu'da Nükleer Savaş Alarmı! Mezhep Savaşı mı Başlıyor?
İsrail'in İran'a savaş ilanı, dünya genelinde büyük bir endişeye yol açtı. "Orta Doğu'da şimdi ne olacak?" sorusu, herkesin aklında. İsrail'in bu savaşı nereye kadar götüreceği ve İran'ın nasıl bir karşılık vereceği merak konusu. Irak başta olmak üzere Orta Doğu'da birçok savaşta görev almış, İngiltere ordusunun özel birliği SAS'ın eski komutanı emekli Orgeneral J. David Shaw, Haber Global Web Özel için bu kritik gelişmeleri değerlendirdi.
Orta Doğu'da Jeopolitik Harita Değişiyor mu?
Emekli Orgeneral Shaw, "İran caydırıcılığını kaybetti. Nükleer seçeneğe gidemez" diyerek Orta Doğu'nun jeopolitik haritasının değişebileceğini ve bölgenin mezhep eksenli bir hale gelebileceğini vurguladı. Bu durum, bölgedeki dengeleri alt üst edebilecek potansiyele sahip.
Mezhep Eksenli Savaş Riski
Orta Doğu'da uzun yıllardır süregelen mezhepsel gerilimler, İsrail-İran savaşıyla birlikte daha da alevlenebilir. Şii ve Sünni gruplar arasındaki rekabetin artması, bölgede yeni çatışma alanları yaratabilir. Bu durum, sadece Orta Doğu ülkelerini değil, tüm dünyayı etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.
Peki bu mezhepler nelerdir ve aralarındaki temel ayrılıklar nelerdir? İşte kısa bir özet:
- Sünnilik: İslam dünyasının en büyük mezhebidir. Halifeliğin seçimle belirlenmesi gerektiğine inanırlar.
- Şiilik: Hz. Muhammed'in (s.a.v.) damadı Hz. Ali'nin ve onun soyundan gelenlerin imamet makamına layık olduğuna inanırlar.
- Alevilik: Şiiliğin bir kolu olarak kabul edilir. Hz. Ali'ye duyulan sevgi ve saygı ön plandadır.
Nükleer Kıyamet Senaryosu
İsrail-İran savaşının tırmanması, nükleer silahların kullanımını gündeme getirebilir. Her iki ülkenin de nükleer kapasiteye sahip olması, bölgede ve dünyada büyük bir endişe yaratıyor. Nükleer bir savaşın sonuçları, tahmin edilemez boyutlara ulaşabilir.
Emekli Orgeneral Shaw'ın analizleri, Orta Doğu'nun geleceği hakkında karanlık bir tablo çiziyor. Bölgedeki gerilimlerin tırmanması, sadece Orta Doğu'yu değil, tüm dünyayı etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir. Uluslararası toplumun, bu krizi çözmek için acil adımlar atması gerekiyor.