Pembe Köşk'ün Sırları: Özden Toker'den 95 Yıllık Anılar!
Dünya

Pembe Köşk'ün Sırları: Özden Toker'den 95 Yıllık Anılar!


08 June 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 08 June 2025

Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün kızı Özden Toker, 95 yıllık ömrünü geçirdiği Pembe Köşk'ün kapılarını araladı. Toker, Atatürk ile babası İsmet İnönü arasındaki özel anıları ve Pembe Köşk'te yaşanan tarihi olayları ilk kez anlattı.

Pembe Köşk'te Bir Ömür

Özden Toker, Pembe Köşk'ün her köşesinde ayrı bir hikaye saklı olduğunu belirtiyor. "Çankaya'daki bu evin hangi köşesine baksam size saatlerce hikayeler anlatabilirim" diyen Toker, Atatürk'ün sofralarında konuşulanlardan, İsmet İnönü'nün devlet adamlığına kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Pembe Köşk, sadece bir ev değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna ve gelişimine tanıklık eden bir mekan. Özden Toker'in anlattıklarıyla, bu tarihi köşkün duvarları arasında yankılanan sesleri duyar gibi oluyoruz.

Atatürk'le Sofrada Neler Konuşulurdu?

Özden Toker, Atatürk'ün yemek sofralarında ülkenin geleceğine dair önemli kararların alındığını ve dönemin önemli devlet adamlarının bu sofralarda bir araya geldiğini belirtiyor. Toker, o günlerde yaşananları şöyle aktarıyor:

"Atatürk, sofrasında her zaman ülkenin menfaatlerini konuşurdu. Babam da onun en yakınında, fikirlerini ve düşüncelerini paylaşırdı. O sofralar, sadece yemek yenen yerler değil, aynı zamanda ülkenin kaderinin çizildiği yerlerdi."

Atatürk'ün sofralarındaki sohbetlerin içeriği, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini ve devletin temel ilkelerini anlamak için önemli bir kaynak niteliğinde.

İsmet İnönü'nün En Büyük Korkusu Neydi?

Özden Toker, babası İsmet İnönü'nün en büyük korkusunun, ülkenin birlik ve beraberliğinin bozulması olduğunu söylüyor. İnönü'nün bu endişesi, onun devlet adamlığı anlayışının temelini oluşturuyordu. Toker, babasının bu konudaki hassasiyetini şu sözlerle ifade ediyor:

"Babam, her zaman ülkenin bütünlüğünü ve milletin birliğini korumak için çabaladı. Onun en büyük korkusu, Türkiye'nin bölünmesi ve iç karışıklıklar yaşamasıydı. Bu yüzden, her zaman sağduyulu ve birleştirici bir politika izledi."

İsmet İnönü'nün bu korkusu, onun Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için ne kadar büyük bir sorumluluk taşıdığını gösteriyor.

Pembe Köşk'ün Geleceği

Özden Toker, Pembe Köşk'ün geleceğiyle ilgili olarak, bu tarihi mekanın gelecek nesillere aktarılmasının önemine vurgu yapıyor. Toker, Pembe Köşk'ün bir müze olarak hizmet vermesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihine ışık tutması gerektiğini belirtiyor.

  • Pembe Köşk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna tanıklık etti.
  • Atatürk ve İsmet İnönü'nün önemli kararları bu köşkte alındı.
  • Özden Toker'in anlattıkları, tarihe ışık tutuyor.

Özden Toker'in anlattığı bu anılar, Pembe Köşk'ün sadece bir yapı olmadığını, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin hafızası olduğunu gösteriyor. Bu tarihi mekanın korunması ve gelecek nesillere aktarılması, ülkemizin geçmişine sahip çıkmak anlamına geliyor.