Terör örgütü PKK'nın fesih toplantısında Lozan Barış Antlaşması'na yönelik skandal ifadeler kullanıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu niteliğindeki bu antlaşma, kimi çevreleri cesaretlendirirken, Agos gazetesi yazarı Ohannes Kılıçdağı'nın sözleri büyük tepki çekti.
Lozan Antlaşması PKK'nın Hedefinde
PKK, fesih toplantısında Lozan Barış Antlaşması'nı iki farklı noktada hedef aldı. Örgüt, yaptığı açıklamada, "PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı tarih sahnesine çıktı" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, örgütün Lozan Antlaşması'nı varlık sebebi olarak gördüğünü ve Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı düşmanca bir tutum sergilediğini açıkça ortaya koyuyor.
PKK, Lozan Barış Antlaşması'nı "Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaşmasına sebep olan antlaşma" olarak nitelendirdi. Bu yaklaşım, örgütün Türkiye'nin toprak bütünlüğüne ve milli birliğine yönelik tehdidini bir kez daha gözler önüne seriyor. Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ve sınırlarını uluslararası düzeyde tescil eden bir belgedir. Bu antlaşmaya yönelik saldırılar, Türkiye'nin egemenlik haklarına yönelik bir saygısızlık olarak değerlendirilmelidir.
Agos Yazarından Şok Sözler
Terör örgütü PKK'nın bu açıklamaları, bazı çevreleri cesaretlendirdi. Agos gazetesi yazarı Ohannes Kılıçdağı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Lozan öncesine değil, dönebiliyorsak daha da öncesine dönelim" ifadelerini kullandı. Bu sözler, Türkiye'de büyük tepkiyle karşılandı. Kılıçdağı'nın bu açıklaması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temellerine ve milli birliğine yönelik bir saldırı olarak yorumlandı.
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu niteliğindedir ve bu antlaşmaya yönelik her türlü saldırı, Türkiye'nin varlığına yönelik bir tehdittir. Bu tür provokatif açıklamalar, toplumda gerginliği artırmaktan başka bir işe yaramamaktadır.
Lozan Antlaşması'nın Önemi
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü uluslararası alanda tescil eden, Kurtuluş Savaşı'nın ardından imzalanan önemli bir anlaşmadır. Bu anlaşma ile Türkiye, Misak-ı Milli sınırları içerisinde bağımsız bir devlet olarak tanınmıştır. Lozan Antlaşması, aynı zamanda Türkiye'nin Batı ile ilişkilerinin yeniden kurulmasında da önemli bir rol oynamıştır.
Lozan Antlaşması'nın önemi sadece Türkiye için değil, bölge istikrarı için de büyüktür. Bu anlaşma, bölgedeki sınırları ve devletler arasındaki ilişkileri belirlemiş, uzun yıllar boyunca sürecek bir barış ortamının tesis edilmesine katkı sağlamıştır. Lozan Antlaşması'na yönelik saldırılar, bölgedeki istikrarı bozmaya yönelik bir girişim olarak değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak, PKK'nın Lozan Antlaşması'na yönelik saldırıları ve Agos yazarının skandal sözleri, Türkiye'nin milli birliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik bir tehdittir. Bu tür provokatif açıklamalar karşısında, toplum olarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin değerlerini ve kazanımlarını korumalıyız.