İngiltere merkezli Financial Times gazetesinin Türkiye muhabiri Laura Pitel, çalıştığı gazeteye mülakat verdi.

6 yıldır Ankara’da yaşayan ve yakın zamanda ayrılmaya hazırlanan Laura Pitel, Ankara’da yaşadığı anlara dair samimi açıklamalarda bulundu.

“Ankara’da yaşamak daima daha iyi bir seçenek”

“İstanbul’un parıltısı göz kamaştırıcı olabilir.“ diyen Laura Pitel, “İstanbul yaşamak aşırı kalabalık, yorucu ve pahalı fakat Ankara’da yaşamak daima daha iyi bir seçenek.“ diye konuştu.

“En çok Ankara’yı özleyeceğim”

“Neden Ankara’da yaşadınız?“ sorusuna cevap veren Financial Times muhabiri Laura Pitel, “Altı yıl önce buraya taşındığımdan beri bunu bana aşağı yukarı günde bir kez herkes soruyor. Sıkıcı, yapay, bürokratik bir şehir olduğunu düşündükleri İstanbullular söylüyor. Ama Türkiye’de yedi yıl geçirdikten sonra Türkiye’den ayrılmaya hazırlanırken en çok Ankara’yı özleyeceğim.“ ifadelerini kullandı.

Kocam ve ben İstanbul’da bir yıl geçirdikten sonra 2016’da buraya taşındık. diyen Laura Pitel, Kavaklıdere ve Ayrancı mahallerinde eski evleri gördüğünde mutlu olduğunu söyledi.

“Yılın en güzel zamanı Mayıs ayıdır”

Ankara’da iklimin mükemmel olduğunu söyleyen Pitel, “Kışın soğuk ve sert, yazın sıcak ve kuru. Ancak yılın en güzel zamanı, keskin leylakların havayı doldurduğu, teyzelerin kış uykusundan çıkıp ön bahçelerinde ikindi çaylarını içerek bir yaza başladıkları Mayıs ayıdır.” dedi.

“Burada yaşamak harika bir duygu”

Laura Pitel, “Gerçek bir topluluk duygusu var. Buradaki gençlerin bana abla demesi ya da uzakta olduğumu fark eden komşuların evine hoş geldin demeleri bana yıllar içinde çok neşe kattı. Bunların hepsi saçma bir şekilde tuhaf gelebilir. Geçtiğimiz 6 yıl, derin bir siyasi ve ekonomik kargaşa ve hatta zaman zaman şiddet olayları yaşandı. Ama her şeye rağmen burada çok zenginleştirici bir zaman geçirdim ve burada yaşamak harika bir duygu.“ dedi.