
Çocuk İşçiliği Alarm Veriyor! 2025'te 24 Çocuk Hayatını Kaybetti!
Türkiye'de çocuk işçiliği sorunu giderek derinleşirken, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) tarafından yayınlanan son rapor, durumun vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre, 2025 yılının ilk aylarında, Mayıs ayı itibarıyla, çalışırken hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı 24'e yükseldi. Bu acı tablo, çocuk işçiliğinin önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Çocuk İşçi Ölümleri Artıyor
Çanakkale Lapseki'de meydana gelen bir iş kazası, bu acı gerçeği bir kez daha hatırlattı. 15 yaşındaki Şerafettin Başarır, çalıştığı işyerinde yaşanan patlama sonucu vücudunun büyük bir bölümünde yanıklar oluşmasıyla hayatını kaybetti. Bu elim olay, çocuk işçiliğinin ne denli tehlikeli ve kabul edilemez olduğunu bir kez daha gösterdi.
İSİG'in açıklamasında, "Mayıs itibarıyla 2025 yılında çalışırken hayatını kaybeden çocuk sayısı 24…" ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca, son dönemde çocuk işçiliği ile mücadele konusunda yapılan çalışmalara rağmen, durumun ciddiyetini koruduğu vurgulandı. 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda dahi Gaziantep'te 15 yaşındaki Suriyeli bir çocuk işçinin hayatını kaybettiği hatırlatılarak, "Artık Yeter! Şimdi ‘Çocuk İşçiliği İle Mücadeleye’ şiarını her yerde daha da yükseltme zamanıdır…" çağrısı yapıldı.
Çözüm Önerileri ve Talepler
İSİG, çocuk işçiliğinin önlenmesi için bir dizi talep ve çözüm önerisi sıraladı:
- Çocuk işçilik kesinlikle yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olmalıdır.
- Eğitim her kademede parasız olmalı, müfredat bilimin ışığında ve yaşam ile bağı kuran bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
- Yaşam alanlarımız uyuşturucu ve çeteleşmeden temizlenmeli, çocukların gelişimine uygun bir hale (spor, sanat, kültürel etkinlikler vb.) getirilmelidir.
Türkiye'de Çocuk İşçiliği Gerçeği
Türkiye'de çocuk işçiliği, özellikle tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde yaygın olarak görülüyor. Birçok çocuk, ailelerinin ekonomik durumunun yetersiz olması nedeniyle okula gidemiyor ve çalışmak zorunda kalıyor. Bu durum, çocukların eğitim haklarından mahrum kalmasına ve sağlıklı bir gelişim göstermesine engel oluyor. Çocuk işçiliği, aynı zamanda çocukların fiziksel ve psikolojik sağlığını da olumsuz etkiliyor. Uzun saatler boyunca ağır işlerde çalışmak, çocukların bedenlerini yıpratıyor ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Çocuk işçiliğiyle mücadele, sadece yasal düzenlemelerle değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarıyla da desteklenmelidir. Ailelerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi, çocukların eğitim olanaklarına erişiminin sağlanması ve çocuk işçiliğinin zararları konusunda kamuoyunun bilinçlendirilmesi, bu sorunun çözümü için atılması gereken önemli adımlardır.
Çocuk işçiliği, insan hakları ihlali olmasının yanı sıra, toplumun geleceği için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Çocukların sağlıklı ve eğitimli bireyler olarak yetişmesi, toplumun kalkınması ve refahı için hayati önem taşıyor. Bu nedenle, çocuk işçiliğiyle mücadele, hepimizin ortak sorumluluğudur. İlgili kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin ve bireylerin, bu konuda daha duyarlı ve aktif olması gerekiyor.
2025 yılının ilk aylarında yaşanan bu acı kayıplar, çocuk işçiliğiyle mücadelede daha kararlı ve etkili adımlar atılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Çocukların hayatlarını korumak, onların eğitim haklarını güvence altına almak ve onlara sağlıklı bir gelecek sunmak için hep birlikte çalışmalıyız. Unutmayalım ki, her çocuk güvende ve mutlu bir şekilde yaşamayı hak ediyor.