Sosyal medyada hızla yayılan ve büyük tartışmalara yol açan "Diyanet fetvası: Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah'tır" şeklindeki iddialara İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden (DMM) sert bir yalanlama geldi. DMM, bu ifadelerin Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 2017 yılında hazırladığı bir fetvadan alındığını, ancak bağlamından koparılarak manipülasyon amaçlı kullanıldığını açıkladı.
Hadis-i Şerif Kasıtlı Mı Çarpıtıldı?
DMM'nin yaptığı açıklamada, bahsi geçen hadis-i şerifin tam metnine de yer verildi. Hadiste, "Fiyat tâyin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır. Ben sizden hiç kimsenin mal ve canına yapmış olduğum bir haksızlık sebebiyle hakkını benden ister olduğu halde Rabbime kavuşmak istemem" ifadeleri yer alıyor. Ancak DMM, bu hadisin 2022 yılında gündemle ilişkilendirilerek kasıtlı bir şekilde çarpıtıldığını vurguladı.
Bu tür manipülasyonların yeni olmadığı, benzer kampanyaların geçmişte de yürütüldüğü belirtildi. DMM, kamuoyunu bu tür asılsız iddialara itibar etmemeye çağırarak, dezenformasyonun önüne geçmek için çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti. Peki, bu tür manipülasyonlar neden yapılıyor ve amacı ne?
Sosyal Medyada Algı Yönetimi ve Dezenformasyon
Sosyal medya, günümüzde bilgiye ulaşmanın en hızlı ve kolay yollarından biri haline geldi. Ancak bu durum, aynı zamanda dezenformasyon ve manipülasyon için de uygun bir zemin oluşturuyor. Yanlış veya eksik bilgilerin hızla yayılması, kamuoyunun algısını olumsuz yönde etkileyebilir ve toplumsal huzursuzluğa yol açabilir.
Dezenformasyonla mücadele, bu nedenle büyük önem taşıyor. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi gibi kurumlar, bu tür yanlış bilgilerin yayılmasını engellemek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek için önemli bir rol üstleniyor.
- Doğru kaynaklardan bilgi edinmeye özen gösterin.
- Sosyal medyada gördüğünüz her bilgiye hemen inanmayın.
- Bilgileri farklı kaynaklardan teyit edin.
- Şüpheli gördüğünüz paylaşımları yetkililere bildirin.
Bu olay, sosyal medyanın gücünü ve potansiyel tehlikelerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bilgiye ulaşmak ne kadar kolay olursa olsun, doğru bilgiye ulaşmak ve dezenformasyondan korunmak için dikkatli olmak gerekiyor.
Sonuç olarak, sosyal medyada yayılan "Diyanet fetvası" iddiasının manipülasyon amaçlı olduğu ve gerçekleri yansıtmadığı ortaya çıktı. Bu durum, dezenformasyonun ne kadar yaygın olduğunu ve doğru bilgiye ulaşmanın önemini bir kez daha vurguluyor. Herkesin bu konuda bilinçli olması ve doğru kaynaklardan bilgi edinmeye özen göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, manipülasyonların ve yanlış bilgilerin hedefi haline gelmek kaçınılmaz olabilir.