
Doğurganlık Alarmı! Erdoğan'dan Kritik Uyarı: Felaket mi Geliyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin doğurganlık hızının tarihte ilk kez 1,48'e gerilemesini "felaket" olarak değerlendirdi. Bu durumun, 2,1 olan kritik eşiğin çok altında olduğunu belirten Erdoğan, konunun ciddiyetine dikkat çekti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Aile Forumu'nda konuşan Erdoğan, cinsiyetsizleştirmeye teşvik eden odakların nüfus kontrolü politikalarını savunduğunu belirtti.
Doğurganlık Hızındaki Düşüşün Nedenleri
TÜİK verilerinin ülkenin karşı karşıya olduğu tehditleri açıkça gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, doğum hızının düşmesinin sebebinin sadece ekonomik sorunlar olmadığını ifade etti. Aksine, refah seviyesi yükseldikçe doğurganlık hızının düşmeye başladığını belirtti. Erdoğan'a göre, popüler kültürün konforu, tüketimi ve nefsi hevesleri yüceltmesi bu düşüşün önemli nedenlerinden biri.
Erdoğan, "Ekonomik zorluklardan ziyade popüler kültürün konforu, tüketimi ve nefsi hevesleri yücelten telkinlerin, bu sıkıntıların en önemli nedeni olduğunu dile getiren Erdoğan, Karşı karşıya olduğumuz bu tablo sadece bir istatistik değil, bizi harekete geçmeye çağıran açık bir ikazdır." ifadelerini kullandı.
Nüfus Politikaları ve Teşvikler
Hükümetin nüfusu artırmak ve evliliği teşvik etmek amacıyla çeşitli politikalar uyguladığını belirten Erdoğan, en az 3 çocuk çağrısına uygun olarak evlat sahibi olmayı özendirecek adımlar attıklarını söyledi. 2024 yılında Nüfus Politikaları Kurulu'nun hayata geçirildiğini de ekledi.
- 2026-2035 döneminin "Aile ve Nüfus 10 Yılı" ilan edilmesi
- İş hayatından eğitime, kültürden şehir planlamasına kadar her alanda aileyi merkeze alan adımlar atılması
- Doğum yardımı ödemelerinin toplu olarak yapılması (28 Mayıs'ta 163 bin 295 haneye yaklaşık 1,2 milyar TL)
- Aile Enstitüsü'nün kurulması
Aile Kurumunun Önemi ve Gelecek Vizyonu
Erdoğan, mutlu bir ailenin, mutlu bir birey ve toplum anlamına geldiğini vurgulayarak, aile bağlarının sağlamlığının önemine dikkat çekti. Aileyi savunmanın insanı savunmak, aileyi korumak toplumu yaşatmak ve aileyi büyütmek geleceği inşa etmek anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, aileye savaş açan hiçbir ideolojiye izin vermeyeceklerini ve bu yöndeki mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, LGBT denilen sapkınlığın, çeşitli sebeplerle önünü açan ülkelerde ne derece vahim boyutlara ulaştığını ibretle takip ettiklerini aktardı. Tercihlere saygı denilerek meşrulaştırılan bu sapkınlığın bugün farklı hiçbir sese, görüşe tahammülü olmayan bir zorbalığa, kelimenin tam manasıyla bir faşizme dönüştüğüne dikkati çeken Erdoğan, bunların arkasında sadece bazı sivil inisiyatiflerin değil, çok uluslu şirketler, bazı uluslararası kuruluşlar ve belli başlı devletlerin de yer aldığını aktardı.
Sonuç
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğurganlık hızındaki düşüşü "felaket" olarak nitelendirmesi, konunun ülke geleceği açısından ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Hükümetin aldığı önlemler ve hayata geçirdiği politikalar, bu düşüşü tersine çevirme ve aile kurumunu güçlendirme amacını taşıyor. Ancak, bu sorunun çözümü için uzun vadeli, kararlı ve bütüncül politikaların uygulanması büyük önem taşıyor. Türkiye'nin demografik yapısının korunması ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edilmesi için aile kurumunun desteklenmesi ve güçlendirilmesi hayati bir gereklilik olarak öne çıkıyor.