EYT'de Şok Gelişme: 4 Milyon Kişi Mağdur! İşte Detaylar
Türkiye'de Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi büyük bir sevinç yaratırken, beraberinde yeni bir krizi de tetikledi: Kademe mağduriyeti. Milyonlarca vatandaş, emeklilik hayalleri kurarken, düzenlemenin getirdiği adaletsizlikler nedeniyle büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Peki, bu kademe mağduriyeti nedir ve 4 milyon kişiyi nasıl etkiliyor?
EYT'de Kademe Mağduriyeti Nedir?
EYT düzenlemesi, belirli bir tarihten önce sigortalı olanların yaş şartı aranmaksızın emekli olabilmesini sağladı. Ancak, bu düzenleme yapılırken prim gün sayısı ve sigortalılık süresi gibi kriterler de göz önünde bulunduruldu. İşte tam bu noktada kademe mağduriyeti ortaya çıktı. Sigorta başlangıç tarihi aynı olmasına rağmen, prim gün sayısı veya sigortalılık süresi farklı olanlar arasında emeklilik şartları açısından büyük farklılıklar oluştu. Öyle ki, bir günle emekliliği kaçıranlar, 17-20 yıl daha beklemek zorunda kalabiliyor.
4 Milyon Kişi Mağdur Durumda
Bu durum, yaklaşık 4 milyon vatandaşın mağduriyetine yol açmış durumda. Mağdurlar, sosyal medyada ve çeşitli platformlarda seslerini duyurmaya çalışıyor. "Bir günün bedeli 20 yıl olamaz!" sloganıyla haklarını arayan EYT'liler, yetkililerden adaletli bir çözüm bekliyor. Mağdurların talepleri arasında, kademe uygulamasının yeniden düzenlenmesi ve prim gün sayısı ile sigortalılık süresi arasındaki adaletsizliğin giderilmesi yer alıyor.
Çözüm Bekleyen Sorular
- Kademe mağduriyeti nasıl giderilecek?
- Prim gün sayısı ve sigortalılık süresi arasındaki adaletsizlik nasıl çözülecek?
- 4 milyon EYT'linin feryadı duyulacak mı?
Bu soruların cevabı, milyonlarca vatandaşın geleceğini yakından ilgilendiriyor. Yetkililerin bu konuda nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor.
EYT düzenlemesiyle emeklilik hayalleri kuran milyonlarca vatandaşın yaşadığı bu kademe mağduriyeti, sosyal güvenlik sistemimizde acil çözüm bekleyen önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor. Adalet ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde bir çözüm bulunması, mağduriyetlerin giderilmesi ve toplumsal huzurun sağlanması açısından büyük önem taşıyor.
