Silivri Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'li Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan "Adalet Devrimi" başlıklı yazısıyla gündeme bomba gibi düştü. İmamoğlu, iktidardan kurtulmanın tek yolunun adalet ve demokrasi devrimi olduğunu vurgulayarak, toplumun her kesimi için bir "adalet devrimi" vadetti. Peki, İmamoğlu'nun bu iddialı çıkışı ne anlama geliyor ve kimleri hedef alıyor?
İmamoğlu'ndan Adalet Devrimi Vurgusu
İmamoğlu yazısında, TBMM'nin kuruluşunun 105. yıl dönümüne atıfta bulunarak, mevcut iktidarın milletin egemenlik hakkını ve eşit vatandaşlık haklarını ayaklar altına aldığını savundu. Hukukun üstünlüğünün ve yargının bağımsızlığının ortadan kaldırıldığını, baskıcı ve antidemokratik uygulamalarla büyük bir mirasa ihanet edildiğini belirtti. İmamoğlu'na göre, Türkiye'nin geleceği için adalet ve demokrasi vazgeçilmez unsurlar.
İmamoğlu'nun adalet devrimi çağrısı, özellikle şu kesimleri hedef alıyor:
- Okula aç gidip gelen çocuklar
- Gelir ve vergide adaletsizlik yaşayanlar
- Kaliteli eğitime ve eşit sağlık hizmetine ulaşamayanlar
- Sistemin altında ezilen gençler
- Mülakat mağdurları
- Ayrımcılığa uğrayan herkes
- Diploması, işi, gücü, tarlası, evi, tapusu, bankadaki parası hatta geçmişi ve geleceği tehdit altında olanlar
Gençlere Güven Vurgusu
İmamoğlu, gençlerin kindar nesil yaratma arzusuna sahip olanların planlarını bozduğunu ve bir dayanışma nesli olduğunu vurguladı. Gençlerin vatanseverlik duygularıyla sevgi dolu, önyargısız, Cumhuriyete ve demokrasiye bağlı olduğunu, hukukun üstünlüğünü ve kişisel hak ve özgürlüklerini korumak için ayağa kalktığını ifade etti. İmamoğlu, gençlerin Türkiye'nin geleceği için umut kaynağı olduğunu belirtti.
İmamoğlu'nun gençlere yönelik mesajları şu şekilde özetlenebilir:
- Gençler, baskıcı ve despotik rejime itiraz ediyor.
- Gençler, kötülüklere boyun eğmiyor.
- Gençler, iktidarın yönetimine karşı çıkıyor.
Seçim Sürecine Eleştiri
İmamoğlu, seçim dönemlerinde yaşadıkları haksızlıkları hatırlatarak, son altı yılda bin 300'ün üzerinde denetim, teftiş ve soruşturma geçirdiğini belirtti. İktidarın başının 17 bakanıyla İstanbul’da kendisine karşı seçim yürüttüğünü, seçimi kaybedince hazımsızlıklarının daha da büyüdüğünü ve yeni bir seçim daha kaybetmek korkusuyla yepyeni baskı araçlarını devreye soktuğunu iddia etti. İmamoğlu, yargı tacizinin dünya siyaset tarihine geçecek boyutlara ulaştığını savundu.
Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinden yaptığı adalet devrimi çağrısı, Türkiye'nin siyasi gündemine yeni bir boyut kazandırdı. İmamoğlu'nun vaatleri ve eleştirileri, toplumun farklı kesimlerinde yankı uyandırırken, yaklaşan seçimler öncesinde siyasi rekabetin daha da kızışacağına işaret ediyor. İmamoğlu'nun "adalet devrimi" söylemi, Türkiye'nin geleceği için umut mu yoksa yeni bir ayrışma mı yaratacak, zaman gösterecek.