İpek Elif Atayman'dan Bakan'a Şok Sözler: Bu İşkenceye Son Verin!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyon kapsamında tutuklanan Medya A.Ş eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman, cezaevinde yaşadığı kötü muameleyi kamuoyu ile paylaştı. Avukatlarından habersiz bir şekilde Silivri'den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Atayman, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a seslenerek yaşadığı zorluklara dikkat çekti ve bu durumun son bulmasını istedi.
Atayman'dan Cezaevi Şartlarına Sert Tepki
Atayman, yaşadığı süreci "Afyon işkencesi" olarak nitelendirerek, "Bir parça ekmekle, 7,5 saat bileklerim kelepçeli hâlde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyon’a sevk edildim. Bileklerim kelepçeden mor. Yerde yatıyorum. Tutuklular devletimize emanettir’ diyordunuz; böyle mi sahip çıkılıyor? Bu fiziki ve psikolojik şiddete, bu işkenceye son verin" ifadelerini kullandı. Masumiyet karinesinin çiğnendiğini ve haksız bir cezalandırmaya maruz kaldığını belirten Atayman, yetkililerden adalet beklediğini vurguladı.
Atayman, yaşadığı bu zorlu süreci şu sözlerle detaylandırdı:
- 72 gün hücrede, ardından 5 gün koğuşta tutuldum.
- Haftada sadece bir kez, 10 dakikalık görüşme hakkım var.
- Eşyam çöp torbasında.
Atayman, "Bu bir yargılama değil, bu açık bir cezalandırmadır… MASAK kaydım yok, HTS kaydım yok, şüpheli mal varlığım yok. 20 aylık genel müdürlük dönemine dair tüm belgeler yargıda; tek bir yasadışı, mevzuat dışı hizmetim yok. Aksi yönde bir soru da sorulmadı. Benden istenen nedir, hangi gerekçeyle bu muameleye maruz kaldığımı anlamıyorum" dedi.
Aileden Tepki: "Bu Ceza Değilse Nedir?"
Atayman'ın ailesi de yaşananlara tepki göstererek, bu durumun açık bir cezalandırma olduğunu ve hukuk devleti ilkelerinin ihlal edildiğini belirtti. Aile, "Elif, ortada suçlama olmaksızın hücre, koğuş ve cezaevi değişikliğiyle oradan oraya savruluyor. Bu ceza değilse nedir? Uygulamalar ne hukukidir ne vicdanidir. Biz sadece adalet istiyoruz. Elif’i serbest bırakın, tutuksuz yargılayın" şeklinde konuştu. Aile, Atayman'ın meslek hayatı boyunca şeffaf ve etik çalıştığını, bu nedenle suçsuz olduğuna inandıklarını vurguladı.
Cezaevlerindeki Koşullar Tartışma Yarattı
Atayman'ın yaşadıkları, Türkiye'deki cezaevlerindeki koşulları yeniden gündeme getirdi. Özellikle siyasi davalarda tutuklu bulunan kişilerin yaşadığı zorluklar, insan hakları savunucuları tarafından sık sık eleştiriliyor. Cezaevlerindeki fiziki şartların yetersizliği, tutukluların sağlık ve güvenlik haklarının ihlal edilmesi gibi konular, kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor.
Bu olay, aynı zamanda adil yargılanma hakkı ve tutuklu hakları gibi temel hukuk prensiplerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. İpek Elif Atayman'ın yaşadığı bu zorlu süreç, umarız ki yetkililerin dikkatini çeker ve benzer durumların yaşanmaması için gerekli önlemler alınır. Adalet Bakanlığı'nın bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği ve konuyla ilgili nasıl bir inceleme başlatacağı merakla bekleniyor.
