İstanbul Barosu'ndan Gazetecilere Yönelik Gözaltılara Tepki
İstanbul Barosu Basın ve İletişim Hukuku Komisyonu, 19 Mart Operasyonu sonrasında düzenlenen protestolarda gazetecilerin gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını "hukuka aykırı" olarak nitelendirdi. Yapılan açıklamada, Anayasa'nın basın özgürlüğüyle ilgili maddelerine dikkat çekilerek, gazetecilere yönelik engellemelerin demokratik toplum ilkeleriyle bağdaşmadığı vurgulandı.
Anayasal ve Uluslararası Hukuka Vurgu
Baro tarafından yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 26. ve 28. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesine atıfta bulunuldu. Gazetecilerin kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirirken şiddete maruz kalması ve gözaltına alınmasının, yalnızca bireysel hak ihlali değil, aynı zamanda basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olduğu belirtildi.
- Anayasa'nın 17. maddesi, işkence ve insanlık dışı muamele yasağını güvence altına alıyor.
- Basın Kanunu'nun 3. maddesi, gazetecilerin haber yapma hakkını koruyor.
- Uluslararası sözleşmeler, bilgi edinme ve ifade özgürlüğünü güvence altına alıyor.
Yetkililere Çağrı: Hukuka Uygun Hareket Edin
İstanbul Barosu, yetkilileri hukukun üstünlüğüne ve basın özgürlüğüne saygı göstermeye davet etti. Açıklamada, gözaltına alınan gazetecilerin derhal serbest bırakılması talep edilirken, mesleki faaliyetleri sırasında zarar gören gazetecilerin sosyal güvenlik haklarına da dikkat çekildi. İş kazası sigortası kapsamında gazetecilerin tazminat haklarını kullanabileceği hatırlatıldı.
Son olarak, İstanbul Barosu, demokratik toplumun temel taşlarından biri olan basın özgürlüğünün korunması için yetkilileri adım atmaya çağırdı. Gazetecilere yönelik hukuka aykırı uygulamaların son bulması gerektiği vurgulandı.
