Pınar Gültekin Davasında Şok Karar! Yargıtay'dan Canavarlık Yok Mu?
Gündem

Pınar Gültekin Davasında Şok Karar! Yargıtay'dan Canavarlık Yok Mu?


06 May 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 11 May 2025

Türkiye, Pınar Gültekin cinayetiyle sarsılmıştı. Genç kadının vahşice katledilmesi, toplumda büyük bir öfkeye yol açmıştı. Ancak Yargıtay'ın son kararı, bu öfkeyi daha da alevlendirdi. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sanık Cemal Metin Avcı’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararının bozulmasına yönelik itirazı oy çokluğuyla reddetti. Bu kararda, sanığın eyleminin 'canavarca hisle gerçekleştirmediği' ve sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanmadığı yönünde görüş bildirildi.

Pınar Gültekin Cinayeti: Ne Olmuştu?

Pınar Gültekin (27),16 Temmuz 2020’de Muğla’da bir bağ evinde vahşice katledilmişti. Cesedi, öldürüldükten beş gün sonra ormanlık alanda bulundu. Ceset bir varilin içine konulmuş, üzerine de beton dökülmüştü. Bu korkunç cinayetin faili olarak Cemal Metin Avcı yakalandı. Adli Tıp Kurumu raporu, vahşetin detaylarını gözler önüne serdi. Pınar Gültekin, kalın bir halatla sıkıca sarılmış, halatın bir halkası Gültekin’in dişlerinden geçirilmişti. Ceset yakılarak da yok edilmeye çalışılmıştı.

Yargıtay'ın Tartışmalı Kararı

Yargıtay'ın kararı, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Birçok kişi, bu kararın kadın cinayetlerini cesaretlendireceği ve adaletin sağlanmadığı yönünde endişelerini dile getirdi. Kararda, sanığın eyleminin "canavarca hisle" işlenmediği yönündeki görüş, özellikle eleştirilerin odağında yer aldı. Peki, bu kararın hukuki dayanağı neydi ve bundan sonra süreç nasıl işleyecek?

Kadın Cinayetlerine Karşı Mücadele Devam Edecek

Pınar Gültekin cinayeti, Türkiye'de kadın cinayetlerine karşı verilen mücadelenin sembollerinden biri haline geldi. Bu dava, kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları için bir dönüm noktası oldu. Yargıtay'ın kararına rağmen, kadın cinayetlerine karşı mücadele kararlılıkla devam edecek. Unutulmamalıdır ki, her bir kadın cinayeti, toplumun vicdanında derin yaralar açmaktadır ve bu yaraların sarılması için adaletin tecelli etmesi şarttır.

  • Kadın cinayetleri önlenmeli
  • Adalet sağlanmalı
  • Toplumsal farkındalık artırılmalı

Bu dava, Türkiye'de kadın cinayetlerine karşı verilen mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, bu kararın emsal teşkil etmemesi için hukuki mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar. Pınar Gültekin'in acısı hala yüreklerdeyken, adaletin sağlanması için umutlar tükenmiyor.