CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Kuzey Marmara Otoyolu'nun Nakkaş-Başakşehir kesiminde yaşanan garanti artışı iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Karasu, otoyol henüz açılmadan günlük araç geçiş garantisinin 90 binden 150 bine çıkarıldığını ve sözleşme süresinin 3 yıldan fazla uzatıldığını belirterek, bu durumun Rönesans Holding'in kasasına 70 milyar lira ilave kamu kaynağı aktarılması anlamına geldiğini savundu.
Otoyol Garanti Artışı İddiaları Meclis Gündeminde
Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, bu artırımın Uraloğlu'nun Karayolları Genel Müdürü olduğu dönemde de önerdiği ancak kabul edilmediği iddiasını gündeme getirdi. Ayrıca, bu otoyol için yıllık bazda Hazine'den karşılanması beklenen ödemenin yıllar itibariyle ne olduğunu sordu.
CHP'li Karasu, "Bu projeye, Karayolları Genel Müdürü olduğunuz dönemde de araç geçiş sayısının artmasına ilişkin öneride bulunduğunuz, ancak dönemin bakanı tarafından bu teklifin kabul edilmediği iddiası doğru mudur?" sorusunu yöneltti. Karasu ayrıca, "İlgili firmayla yapılan sözleşmenin imzalandığı günden, önergenin yanıtlandığı tarihe kadar olan döneme kadar olan süredeki maliyet artışı ne kadardır? Artırılan garantiler de Hazine güvencesine haiz olacak mıdır? Bu şekilde kamunun bir zararı söz konusu mudur?" şeklinde sorularına da yanıt beklediğini ifade etti.
Kamu Menfaati Nasıl Sağlanacak?
Karasu, bundan sonra yapılacak benzer YİD ihalelerine firmaların ilerde sözleşmelerin değiştirileceğini bilerek mi gireceğini sorarak, bu şekilde serbest rekabet sonucu oluşacak kamu menfaatinin nasıl sağlanacağını sorguladı. Ayrıca, YİD projelerinde ihaleleri kazanan firmalar ile yapılan başka sözleşme değişiklikleri olup olmadığının açıklanmasını istedi.
Karasu'nun dikkat çektiği diğer noktalar ise şu şekilde:
- AKP iktidarı döneminde 'devletin cebinden tek kuruş çıkmadan yapılacak' denen Hazine garantili projelere aktarılan yüz milyarlarca lira garanti ödemeleri, devlet bütçesi üzerinde kara delik haline geldi.
- Her yıl katlanarak büyüyen bu kara delik, halka verilmesi gereken tüm kaynakları yutuyor.
- Özellikle büyük yapım ihalelerinde, rekabete imkan sağlayan açık usul yerine, 21/b pazarlık usulünü tercih ediliyor.
- Devlete devir tarihleri dolduğu halde YİD projeleri usulsüz sözleşme değişiklikleri ile asla devredilmeyecek hale getirilerek çocuklar hatta torunlar dahi yandaşlara borçlu hale getirildi.
YİD Modeli Eleştirisi
CHP'li Karasu, sözleşme değişiklikleri ile bu firmaların zenginliğine zenginlik katıldığını belirterek, Yap-İşlet-Devret modelinin, Yap-İşlet-Devretme-Yandaşı Zengin Et modeline dönüştüğünü ifade etti. Bu durumun kamu kaynaklarının verimli kullanılmadığı ve yandaş firmalara çıkar sağlandığı eleştirisini beraberinde getirdi.
Kuzey Marmara Otoyolu'ndaki garanti artışı iddiaları, YİD projelerinin şeffaflığı ve kamu yararına uygunluğu konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. CHP'li Karasu'nun TBMM'ye taşıdığı bu iddialar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın vereceği yanıtlarla daha da netlik kazanacak gibi görünüyor. Bu süreçte, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve şeffaflığın sağlanması büyük önem taşıyor.
