
Sibel Eraslan'dan Şok İstanbul Sözleşmesi Yorumu! Neler Dedi?
Yazar ve hukukçu Sibel Eraslan'ın Lacivert dergisinin Haziran sayısında yayınlanan makalesi, İstanbul Sözleşmesi ve aile kavramı üzerine yaptığı yorumlarla büyük yankı uyandırdı. Eraslan, modern çağda aile kavramının daraltılmasına dikkat çekerek, ailenin sadece çekirdek yapıdan ibaret olmadığını vurguladı. Şehir mimarisinden toplumsal cinsiyet tartışmalarına, feminizmden dijitalleşmeye kadar pek çok alanda aile yapısının geçirdiği dönüşümleri ele alan Eraslan, önemli mesajlar verdi.
Ailenin Dönüşümü ve Modern Çağ
Sibel Eraslan, makalesinde ailenin modern çağdaki dönüşümüne odaklanıyor. Aile kavramının sadece anne, baba ve çocuktan oluşan çekirdek yapıya indirgenmesinin, ailenin kapsayıcılığını ve işlevselliğini zedelediğini savunuyor. Eraslan, ailenin insanın sığınağı olduğunu ve onu korumanın toplumsal barışın anahtarı olduğunu belirtiyor. Bu bağlamda, aile yapısının maruz kaldığı dönüşümleri farklı açılardan değerlendiriyor:
- Şehir Mimarisi: Şehirlerin planlanması ve mimarisi, aile yaşamını doğrudan etkiliyor. Yetersiz yeşil alanlar, apartman dairelerinde sıkışmış yaşamlar ve sosyal etkileşim eksikliği, aile bağlarını zayıflatabiliyor.
- Toplumsal Cinsiyet Tartışmaları: Toplumsal cinsiyet eşitliği söylemi, bazı durumlarda aile içindeki rolleri belirsizleştirerek çatışmalara yol açabiliyor. Eraslan, bu konuda dengeli bir yaklaşımın önemine dikkat çekiyor.
- Feminizm: Feminizmin bazı yorumları, kadının aile içindeki rolünü küçümseyerek aile kurumuna zarar verebiliyor. Eraslan, feminizmin aileyi destekleyici bir şekilde yorumlanması gerektiğini savunuyor.
- Dijitalleşme: İnternet ve sosyal medya, aile bireyleri arasındaki iletişimi hem kolaylaştırıyor hem de zorlaştırıyor. Sanal dünyada geçirilen zamanın artması, aile içi etkileşimi azaltabiliyor.
İstanbul Sözleşmesi ve Aile
Sibel Eraslan'ın makalesinde İstanbul Sözleşmesi'ne yaptığı yorumlar da dikkat çekiyor. Eraslan, sözleşmenin uygulanma biçiminin aile yapısına zarar verebileceği endişesini taşıyor. Özellikle, kadını koruma amacıyla yapılan düzenlemelerin, bazen erkekleri mağdur edebileceğini ve aile içindeki dengeleri bozabileceğini ifade ediyor. Eraslan, bu konuda daha dikkatli ve hassas bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini vurguluyor.
Eraslan'ın makalesi, aile kavramının günümüzdeki önemini ve karşı karşıya olduğu zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Ailenin korunması ve güçlendirilmesi, toplumsal barışın sağlanması için hayati önem taşıyor. Eraslan'ın bu konudaki uyarıları dikkate alınarak, aile politikalarının daha bilinçli ve kapsayıcı bir şekilde oluşturulması gerekiyor.
"Geçmişte Bizi Eleştirenler..."
Sibel Eraslan'ın makalesinde dikkat çeken bir diğer nokta ise, geçmişte kendisini eleştirenlerin bugün aynı konulara dikkat çekmeye başlaması. Eraslan, bu durumu memnuniyetle karşılarken, ortak bir zeminde buluşmanın önemine vurgu yapıyor. Aile, toplumun temel taşı olduğu için, bu konuda farklı görüşlere sahip olanların bir araya gelerek çözüm üretmesi gerekiyor.
Sibel Eraslan'ın Lacivert dergisindeki makalesi, İstanbul Sözleşmesi ve aile kavramı üzerine yaptığı derinlemesine analizlerle önemli bir tartışma başlatmış durumda. Eraslan'ın aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi yönündeki çağrıları, toplumun her kesimi tarafından dikkate alınmalı ve bu konuda somut adımlar atılmalıdır. Aile, bireylerin sığınağı ve toplumsal barışın anahtarıdır; bu nedenle, onu korumak ve desteklemek hepimizin sorumluluğundadır.