
Türkiye'nin Kritik Testi: Krizler ve Yangınlar Arasında Stratejik Hamleler
Türkiye, küresel güç dengelerinin değiştiği ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde hem bölgesel hem de iç sorunlarla mücadele ediyor. Güney Kafkasya'daki yükselen gerilim, Türk dünyasının geleceği için kritik bir sınav olarak görülürken, Türkiye'deki orman yangınları ise ihmalkarlık ve hazırlık eksikliklerini gözler önüne seriyor. Gazeteci-yazar Güngör Yavuzaslan, İstiklal Gazetesi'ne verdiği röportajda bu iki önemli konuyu değerlendirdi.
Rusya'nın Güney Kafkasya Stratejisi
Yavuzaslan, Rusya'nın eski Sovyet coğrafyasında yeniden hakimiyet kurma çabasının Güney Kafkasya'da daha agresif bir hal aldığını belirtiyor. Bölgenin jeopolitik tampon bölge, enerji koridoru ve kimliksel nüfuz sahası olarak öne çıktığını vurgulayan Yavuzaslan, Moskova'nın Batı ile entegrasyonu engellemek için çeşitli stratejiler uyguladığını ifade ediyor:
- Askeri üsler
- Ekonomik bağımlılıklar
- Hibrit müdahaleler
Rusya'nın Ukrayna savaşı sonrasında Güney Kafkasya'ya yönelmesi, Bakü-Moskova hattında krize neden oldu. Yavuzaslan, Azerbaycan ile Rusya arasındaki gerilimin Türk dünyasının geleceğini yakından ilgilendirdiğini söylüyor. Ankara'nın arabulucu rolüyle krizin çözümünde önemli bir rol oynayabileceğini vurguluyor. Türkiye'nin katkısıyla sağlanacak bir yumuşamanın, bölgesel barış ve Türk dünyasının entegrasyonu için tarihi bir fırsat doğurabileceğini belirtiyor. Yavuzaslan, "Bu kriz, Türk dünyası için stratejik bir kırılmaya mı, yoksa yeni bir yapısal sıçramaya mı dönüşecek, şu an en kritik soru bu. Eğer doğru yönetilirse, tüm bölgeyi güçlendirecek bir fırsata evrilebilir" diyor.
Orman Yangınları: İnsan Faktörü ve Hava Filosu Tartışmaları
Yavuzaslan, Türkiye'deki orman yangınlarının %80'inin insan kaynaklı olduğunu belirtiyor. İhmalkarlık, anız yakma ve sigara gibi nedenler yangınların başlıca sebepleri arasında yer alıyor. 2025 yılı itibarıyla Türkiye'de 27 uçak ve 105 helikopterin bulunduğunu, ancak hava müdahale kapasitesinin yetersiz olduğunu ifade ediyor.
Türk Hava Kurumu'nun (THK) elindeki uçakların birçoğunun hurda durumda olduğunu ve modernizasyona ihtiyaç duyduğunu söyleyen Yavuzaslan, yüksek maliyetler nedeniyle kiralama ihalelerinin sonuçsuz kaldığını belirtiyor. Bu durum, afet yönetimi politikalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Türkiye'deki orman yangınları ile ilgili şu istatistikleri paylaşıyor:
- 2025'te 2.908 orman yangını çıktı.
- Yangınların %80'i insan kaynaklı.
- En çok ihmalkârlık, anız yakma ve sigara nedenli yangın çıkıyor.
Yavuzaslan, hava filosunun durumu hakkında ise şu bilgileri veriyor: "2025 itibarıyla 27 uçak ve 105 helikopterimiz var. Bunların toplam hava müdahale kapasitesi 438 ton. 27 uçağın 14’ü Orman Genel Müdürlüğü’ne (OGM) ait, 13’ü ise kiralık. Türk Hava Kurumu’nun (THK) elinde 8 uçak bulunuyor ama 4’ü hurda durumda, diğer 4’ü ise modernizasyona ihtiyaç duyuyor. Yüksek maliyet nedeniyle kiralama ihaleleri sonuçsuz kalmış."
Krizler Fırsata Dönüşebilir mi?
Güngör Yavuzaslan, hem Güney Kafkasya'daki jeopolitik krizin hem de orman yangınlarının doğru analiz edildiği takdirde uzun vadede fırsatlara dönüşebileceğini vurguluyor. Bölgesel istikrarın sağlanması ve afet yönetimi politikalarının güçlendirilmesi, Türkiye için önemli adımlar olacaktır. Krizlerin doğru yönetilmesi, ülkenin stratejik konumunu daha da güçlendirebilir ve Türk dünyası için yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.