İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen ve bebekleri anlaşmalı hastanelere yönlendirerek haksız kazanç elde etmekle suçlanan 58 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması tamamlandı. Sanık avukatları savunmalarını sunarken, mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi. Dava, bebek ölümleri ve sağlık sektöründeki etik ihlaller iddiaları nedeniyle büyük yankı uyandırmıştı.
Savunmalar ve Ses Kayıtları Delil Olarak Sunuldu
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın avukatı, yenidoğan yoğun bakım personelleri ile 112 acil servis çalışanları arasındaki telefon görüşmelerinin ses kayıtlarını mahkemeye dinletti. Bu kayıtlar, özellikle Beylikdüzü Medilife Hastanesi'ndeki Opara bebeğin ve Doktor Şeyhmus Çelik'in Serdarova bebeğin sevki için yaptıkları görüşmeleri içeriyordu. Avukat, bu ses kayıtlarının bebeklerin yaşatılması için yapılan çabaları açıkça ortaya koyduğunu savundu.
Fırat Sarı'nın avukatı savunmasında şunları dile getirdi: "Mustafa Kemal Zengin, kabul edilemeyecek bir dille savunma yaparak buradaki kişilere hakaret etti. Tüm sanıkların mal varlıklarına el konuldu. Müvekkilim İlker Gönen'in evlendiği zaman ailesi tarafından alınan evine, 'suç geliri' gerekçesiyle el konuldu. Her bebeğe ilişkin yanlış iddialar ortaya atıldı. Hastaneler bebekleri öldürdü deniyor. Oysa Beylikdüzü Medilife Hastanesi ve Fırat Sarı, bebeklerin sevki için yer aramış, ancak 112 acil servis yer bulamamış. Soruşturma savcısının iddianamede belirttiği gibi bebeklerin sevk edilmediği için öldüğü iddiası ses kayıtlarında çürütülmüştür. Burada bebeği kim yaşatmaya çalıştı, kim öldürdü açık ve nettir."
Tutuklu sanık Renas Kılıç’ın avukatı ise müvekkilinin işinden ve hemşirelik mesleğinden olduğunu, kaçma şüphesi bulunmadığını ve SGK’ya verilen zararın giderildiğini belirterek tahliyesini talep etti.
Davanın Muhtemel Etkileri ve Beklentiler
Yarınki celsede mahkeme heyetinin ara kararını açıklaması bekleniyor. Bu davanın sonucu, sadece sanıkların geleceğini değil, aynı zamanda Türkiye'deki sağlık sistemi ve etik değerler üzerindeki tartışmaları da etkileyecek. Yenidoğan Çetesi davası, hastanelerin karlılık odaklı yaklaşımlarının ve sağlık çalışanlarının sorumluluklarının yeniden değerlendirilmesine yol açabilir. Bu tür davaların artması, sağlık sektöründe daha şeffaf ve denetlenebilir bir sistemin oluşturulmasına katkı sağlayabilir.
