Türkiye'nin Darbeler Tarihi Esenler'de Masaya Yatırıldı! Şok Detaylar
Gündem

Türkiye'nin Darbeler Tarihi Esenler'de Masaya Yatırıldı! Şok Detaylar


28 May 20255 dk okuma27 görüntülenmeSon güncelleme: 17 June 2025

Esenler Gençlik Merkezi, Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran darbeleri masaya yatırdı. Gazeteciler Ersin Çelik ve Erem Şentürk'ün konuşmacı olarak katıldığı programda, darbelerin nedenleri, sonuçları ve Türkiye'nin siyasi hayatına etkileri derinlemesine tartışıldı. Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu'nun da katıldığı program, büyük ilgi gördü.

Darbeler ve Türkiye Gerçeği

Programın moderatörlüğünü üstlenen Aylin İzmir'in yönetimindeki panelde, gazeteci Ersin Çelik, Türkiye'nin 1960'tan itibaren yaşadığı darbeleri değerlendirerek, "27 Mayıs'ı doğru anlayamazsak, bir darbenin nasıl tehlikeli olabileceğini öngöremeyiz" dedi. Çelik, 27 Mayıs darbesinin, halkın iradesiyle seçilmiş bir başbakanın idamıyla sonuçlandığını hatırlatarak, darbelerin siyasi hesaplaşmaların aracı olarak kullanıldığını vurguladı. Ayrıca, 15 Temmuz darbe girişiminin diğer darbelerden farklı olduğunu, çünkü bazı kesimlerin bu kalkışmayı darbe olarak kabul etmediğini belirtti. Çelik, "Bugün, 27 Mayıs öncesi medyasına ve muhalefetin söylemlerine bakarak bugüne dair üç aylık bir okuma yaparsanız; örtüşen, benzeşen ve benzer sonuçlar doğuran birçok söylemle karşılaşırsınız" ifadelerini kullandı.

Çelik, Türkiye'nin hala darbeci bir yönetimin anayasasıyla yönetildiğini savunarak, mevcut anayasanın "yamalı bohça" kavramını bile karşılamadığını ve milli iradenin tam olarak yansıtılmadığını dile getirdi. "Yönetildiğimiz anayasanın bizzat kendisi ‘yamalı bohça’ kavramını bile karşılamıyor. Tamir ede ede milli irade buraya kadar geldi. Bundan sonrası yok. Özellikle yapay zekâ çağının başladığı şu dönemde hiçbir devletin mevcut anayasasının bir karşılığı yok gibi bir şey" dedi.

Geçmişten Günümüze Darbeler

Gazeteci Erem Şentürk ise 1967 darbesi özelinde Türkiye'de yaşanan darbeleri değerlendirerek, hiçbir yapının bir darbeye karşı tamamen dirençli olamayacağını ifade etti. Şentürk, darbelerle ilgili üç temel unsurun olduğunu belirterek, bunları olgunlaşma süreci, işleyiş ve nihai hedef olarak sıraladı. 1960 darbesinde verilen mesajın, "Haddinizi bileceksiniz, seçim yapmayacaksınız, İslam’dan uzak duracaksınız ve biz ne yazdıysak o tarihin çocukları olacaksınız" olduğunu söyleyen Şentürk, bu mesajın aslında bütün darbeler için geçerli bir uyarı olduğunu vurguladı. Şentürk, 1920'den bu yana yapılan anayasaların hiçbirinin "bizim" olmadığını ve mevcut anayasa dahil, içinde Türk milletinin tek bir kelimesinin bile bulunmadığını iddia etti.

Şentürk, İstiklal Madalyası sahibi Adnan Menderes'in, ezanı aslına döndürdüğü için canıyla bedel ödediğini ve Türk-İslam tarihinin şehitlerinden biri olarak tarihe geçtiğini belirtti. Şentürk, "Ezanı, lisanı aslına döndüren ve bunun için canıyla bedel ödeyen Menderes, Türk-İslam tarihinin hicretten bugüne kadar gelen şehitlerinden biri olarak tarihe geçmiştir" dedi.

Darbelerin Türkiye Üzerindeki Etkileri

Türkiye'nin darbelerle dolu geçmişi, ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal yapısında derin izler bırakmıştır. Darbeler, demokrasinin kesintiye uğramasına, insan haklarının ihlal edilmesine, ekonomik kalkınmanın yavaşlamasına ve toplumsal kutuplaşmanın artmasına neden olmuştur. Esenler'deki bu program, Türkiye'nin darbelerle yüzleşmesi ve gelecekte benzer olayların yaşanmaması için önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Programda yapılan konuşmalar, darbelerin sadece askeri bir müdahale olmadığını, aynı zamanda siyasi, ekonomik ve ideolojik boyutları olan karmaşık bir süreç olduğunu ortaya koymaktadır.