Düzce'de yaşanan ve büyük yankı uyandıran olayda, 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel içerikli fotoğraflar gönderen 19 yaşındaki Batuhan E.'ye verilen "haksız tahrik" indirimi kararı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın ve mağdur avukatının itirazı üzerine bozuldu. Bu karar, kamuoyunda büyük bir rahatlama yaratırken, benzer davalar için de emsal teşkil edebileceği düşünülüyor.
Olayın Geçmişi ve İlk Karar
Olay, 2022 yılında sosyal medya üzerinden başladı. Batuhan E., 14 yaşındaki E.S. ile sosyal medya üzerinden iletişime geçti. Bir süre sonra WhatsApp üzerinden konuşmaya başlayan ikili arasındaki diyaloglar, Batuhan E.'nin cinsel içerikli fotoğraflar göndermesiyle farklı bir boyuta taşındı.
Yapılan yargılamada, mahkeme Batuhan E.'ye ceza verirken, E.S.'nin de mesajları nedeniyle "haksız tahrik" indirimi uyguladı. Bu karar, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Birçok kişi, 14 yaşındaki bir çocuğun mesajlarının nasıl "tahrik" olarak değerlendirilebileceğini sorguladı. Karara en sert tepkilerden biri de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan geldi. Bakanlık, kararın kabul edilemez olduğunu belirterek, itiraz başvurusunda bulundu.
İtiraz ve Mahkemenin Yeni Kararı
Bakanlığın ve mağdur avukatının itirazı üzerine dosya yeniden incelendi. Yapılan değerlendirme sonucunda, mahkeme ilk kararını bozarak, Batuhan E.'ye verilen "haksız tahrik" indirimini kaldırdı. Bu karar, özellikle çocuk istismarı davalarında emsal teşkil edebilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Bu tür davalarda "haksız tahrik" indiriminin uygulanması, toplumda büyük bir infiale neden oluyor. Özellikle çocukların mağdur olduğu durumlarda, bu tür indirimler, adalete olan güveni sarsabiliyor. Bu nedenle, mahkemenin bu kararı, toplumda büyük bir memnuniyetle karşılandı.
Çocuk İstismarıyla Mücadelede Yeni Bir Umut
Mahkemenin bu kararı, çocuk istismarıyla mücadelede önemli bir dönüm noktası olabilir. Benzer davalarda, mağdurların korunması ve faillerin hak ettikleri cezayı alması için emsal teşkil edebilir. Ayrıca, bu karar, çocuk istismarına karşı toplumun daha bilinçli ve duyarlı olmasına katkıda bulunabilir.
Unutulmamalıdır ki, çocuk istismarı, toplumun her kesimini ilgilendiren ciddi bir sorundur. Bu sorunla mücadele etmek için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar vardır. Çocuklarımızı korumak, onlara güvenli bir gelecek sunmak için hep birlikte çalışmalıyız.
Mahkemenin bu kararı, adaletin yerini bulması açısından önemli bir adım olsa da, çocuk istismarıyla mücadele henüz bitmiş değil. Bu konuda daha fazla farkındalık yaratmak, mağdurlara destek olmak ve faillerin cezalandırılmasını sağlamak için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz.