Esra Erol'da yaşanan akılalmaz olay Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü. Zihinsel engelli Dilek'in nişanlısı Cuma'nın, kayınvalidesi Güldane ile kaçması ve Güldane'nin hamile olduğu iddiası şok etkisi yarattı. Canlı yayına bağlanan Cuma'nın babası Salih'in itirafları ise olayın boyutunu daha da derinleştirdi.
Skandal Nasıl Ortaya Çıktı?
25 yaşındaki zihinsel engelli Dilek ile nişanlı olan 21 yaşındaki Cuma'nın, Dilek'in annesi 47 yaşındaki Güldane ile ilişki yaşadığı ve birlikte kaçtıkları ortaya çıktı. İddialara göre Cuma ve Güldane, Dilek'in altınlarını da alarak kayıplara karıştı. Çiftin resmi olmayan bir nikahla evlendiği ve Güldane'nin 3 aylık hamile olduğu öne sürüldü. Dilek ise canlı yayında hem annesi hem de nişanlısı tarafından şiddet gördüğünü ve tehdit edildiğini açıkladı. Bu durum, toplumda büyük bir infial yarattı ve programın reytingleri tavan yaptı.
- İddia: Cuma ve Güldane, Dilek'in altınlarıyla kaçtı.
- İddia: Güldane 3 aylık hamile.
- Şikayet: Dilek, annesi ve nişanlısı tarafından şiddet gördüğünü söyledi.
Babanın Şok İtirafları
Skandalın boyutunu artıran bir diğer gelişme ise Cuma'nın babası Salih'in canlı yayındaki itirafları oldu. Salih, Dilek'in ailesini daha önce uyardığını belirterek, "Oğlum sapıktır, evinde yatırma" dediğini söyledi. Bu itiraf, stüdyodaki ve ekran başındaki herkesi şoke etti. Salih'in açıklamalarına göre, Dilek'in babası Turan, Cuma'yı eve geri alarak yaşananlardan kısmen sorumlu. Bu durum, aile içi ilişkilerin karmaşıklığını ve yaşanan trajediyi gözler önüne serdi.
Emniyet Harekete Geçti
Yayının ihbar kabul edilmesiyle birlikte emniyet güçleri harekete geçti. Cuma ve Güldane, tehdit ve adam yaralama suçlamalarıyla gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Dilek'e psikolojik destek sağlanıyor. Bu skandal, aile içi ilişkilerin ne kadar karmaşık ve tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Yetkililerin hızlı müdahalesi, olayın daha da büyümesini engelledi ve adaletin sağlanması için önemli bir adım atıldı.
Esra Erol'da yaşanan bu olay, toplumda büyük bir yankı uyandırdı. Bir yandan ahlaki değerlerin sorgulanmasına neden olurken, diğer yandan zihinsel engelli bireylerin korunması ve desteklenmesi gerekliliğini bir kez daha hatırlattı. Olayın hukuki süreci devam ederken, toplumun bu tür vakalara karşı daha duyarlı olması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.
