Meryem'in Feryadı: Ölüm Tehditleri Altında Yaşıyor!
Gündem

Meryem'in Feryadı: Ölüm Tehditleri Altında Yaşıyor!


16 June 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 16 June 2025

Hatay İskenderun'da yaşayan iki çocuk annesi Meryem G., boşanma sürecinde eşinin psikolojik baskısı ve ölüm tehditleriyle mücadele ediyor. Yaşadığı şiddeti artık gizlemeyeceğini belirten Meryem G., yetkililerden ve kamuoyundan yardım bekliyor.

Şiddet Dolu Bir Evlilikten Kaçış

Meryem G. (34),hediyelik eşya satışı yaptığı işyerinde hayatını sürdürmeye çalışırken, bir yandan da 8 yıllık evliliğinin kabusundan kurtulmaya çalışıyor. Bir yıl önce şiddet gördüğü eşi S.G. hakkında suç duyurusunda bulunan ve boşanma davası açan Meryem G., eşinden uzaklaştırma kararı aldırmayı başardı. Ancak bu karar, S.G.'nin psikolojik baskı ve tehditlerini durdurmaya yetmedi.

Çalışmak için Almanya'ya giden S.G., iddialara göre Meryem G.'ye sürekli tehdit mesajları göndererek psikolojik baskı uygulamaya devam ediyor. Meryem G., yaşadığı korkuyu ve çaresizliği şu sözlerle dile getiriyor: "Şiddetin her türlüsünü yaşadım. Korktum, bastırıldım ama artık susmayacağım. Başıma bir şey gelirse sorumlusu o adam."

"Bu Kâbustan Uyandırın" Feryadı

Meryem G.'nin feryadı, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ne kadar yaygın ve acımasız olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Boşanma aşamasındaki bir kadının, eşinden gördüğü şiddet ve ölüm tehditleri, yetkililerin ve toplumun bu soruna ne kadar duyarlı olması gerektiğini vurguluyor.

Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için daha etkili önlemler alınması gerektiği açıkça görülüyor. Meryem G.'nin yaşadığı bu olay, şiddet gören kadınların sesini duyurması ve desteklenmesi için bir çağrı niteliği taşıyor.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Toplumsal Duyarlılık

Meryem G.'nin yaşadığı bu travmatik süreç, kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve ekonomik boyutlarının da olduğunu gösteriyor. Tehdit, baskı ve manipülasyon gibi yöntemlerle uygulanan psikolojik şiddet, mağdurların ruh sağlığını derinden etkileyebiliyor ve uzun süreli travmalara yol açabiliyor. Bu nedenle, kadına yönelik şiddetin her türlüsüne karşı bilinçli olmak ve farkındalık yaratmak büyük önem taşıyor.

Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda çeşitli yasal düzenlemeler ve destek mekanizmaları bulunuyor. Ancak, bu düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması ve mağdurlara ulaşması için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerekiyor. Kadın sığınma evleri, hukuki destek hatları ve psikolojik danışmanlık hizmetleri gibi imkanların yaygınlaştırılması, şiddet mağdurlarının korunması ve desteklenmesi açısından hayati önem taşıyor.

Meryem G.'nin yaşadığı bu acı olay, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için toplum olarak daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Unutmayalım ki, şiddete sessiz kalmak, şiddeti onaylamak anlamına gelir. Meryem G.'nin ve tüm şiddet mağdurlarının sesi olmak, insanlık görevimizdir.